Ben şişme yatakta sıkışmış bi şekilde uyurken birileri kanepede rahat bi uyku çekti.
أحدهم ارتاح على الأريكة بينما أنا عالق في الفراشالهوائي
Arnett hava yatağında yatıyormuş patron. - Karısı?
.كان ينام على فراشهوائي أيّها الرئيس - والزوجة؟ -
Kamp malzemelerine bakıyoruz. Hava yatağının pompası nerede biliyor musun?
نبحث عن أدوات التخييم هل تعرف أين مضخة الفراشالهوائي؟
Şişme yatakta yatmak için fazla heyacanlanmadığım için kusura bakma.
آسف إذا لم أكن متحمس .للنوم على الفراشالهوائي
Görünüşe göre izcilerimden birisi minyatür bir kano, olta takımı, birkaç öteberi... ...iki sırt yatağı ve bir de havalı tüfek çalıp... ...kayıplara karışmış.
يبدو أن أحد فتياني قد سرق زورقاً ،صغيراً وبعض أدوات صيد السمك وعشرة أرطال من معدات متفرقة .وفراشين ملفوفين وبندقية هوائية .واختفى. حوّل